26 Kasım 2012 Pazartesi

      Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba öncelikle kendime, son yazımda gelecek için Orloj Saat Kulesi ve Karl Köprüsü tanıtım yazısı sözümü unutmuş değilim ama bu vaat beni maalesef blog yazmaktan uzaklaştırdı, anladım ki planlayarak değil sadece hissederek yazabiliyorum :) Böylelikle bu da bana ders oldu, çünkü bu uzun arada  önceliği başka bir ana başlıkta toplamış olduğumdan hissettiklerimi, düşündüklerimi, gördüklerimi paylaşamadım . Ama bunun yanı sıra verilen sözler her zaman tutulmalı (mümkün oldukça) bu inancım yüzünden vaat etmiş olduğum bu yazıyı erteleme kararı aldım. Aralık sonu gibi bahsettiğim yerleri tekrar ziyaret edeceğim ve yazımı o zaman yayınlayacağım, hislerimi tazeleyerek.

      Bugün 26 Kasım 2012 hislerimi sadece kısa bir kaç cümle ile paylaşmak istiyorum.

     Kalp din, dil, ırk, kültür farklılığı tanımaksızın birbirine değer ve bütünleşir. O kadar aynı olursunuz ki sanki beraber doğup büyümüşcesine yakın, tanıdık. Farklı çizgi filmler izleyip büyümüş olsanız da, annenize farklı bir dil ile seslenmiş olsanız da, farklı yiyeceklerin tadına varmış olsanız da karşınızdaki kalp size en yakın olandır. Bazen şuna inanıyorum, iki insanın aynı ruhla yaratılıp birinin dünyanın bir tarafına, diğerinin başka tarafa fırlatıldığına, şanslı olanlar dünyanın öbür ucunda da olsa buluyorlar ruh eşlerini, kimileri aynı yere düşse de bulamıyor bazen.

Hepimize sonsuz aşk ve mutlulukla taçlandırılmış bir ömür diliyorum yanınızdaki eş kalpleriniz ile . . .
Sevgiyle kalın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder